Fikirhane Blog

B2B, Inbound Pazarlama hakkında en güncel bilgiler.

fikirhane-blog-1-1

Pazarlama Danışmanlığı Nedir? Kimlerin İhtiyacı Vardır?

Bugün "danışmanlık" maalesef içi boşaltılmış meslekler arasında yerini almakta. Kendisine danışman sıfatı veren eski yöneticiler de, hiçbir bilgi ve deneyimi olmadan kendini ortaya atanlar da şirketlere danışmanlık yapmaya niyet ediyor.

Pazarlama ve yönetim, bilgisi olmasa da özgüveni fazla ve ağzı laf yapan insanların var olabildiği bir alan. Hal bu iken, yetersiz donanımda bir sürü insan kendini danışman olarak niteleyip piyasada baş gösterebiliyor.

Danışmanlığın kötü örneklerini bir kenara koyarsak, içinde yaşadığımız çağda doğru yapılan danışmanlığa giderek artan bir ihtiyaç var. Hayat insanlar için de kurumlar için de karmaşıklaştıkça, doğru bilgiye olan ihtiyaç artıyor.

Danışmanlığın Var Oluş Nedeni Nedir?

Danışmanlığın var oluş nedeni, bir kişiye ya da bir kuruma doğru karar aldırtacak iyi  fikirler vermektir.

İyi danışmanlar, para ve zaman kaybını önleyip şirketin ilerlemesini sağlayabilenlerdir. Danışmanların en büyük silahı “işletme körlüğü” yaşamamaları, yani işletmeye dışardan bakabilme yetileridir. Böylece şirketin içindeki güç savaşlarının bir parçası olmadan sağlıklı kararlar alabilirler. Danışmanlar, üst yönetimin ele aldığı sorunları berrak bir zihinle değerlendirmesini ve doğru kararlar almasını sağlar. Uzman bir danışmanın iyi bir fikri  fark yaratır ve bu yüzden paha biçilmezdir.

pazarlama-danismanligi-neden

Danışmanların karakter özellikleri, yöntemleri, uzmanlıkları değişkendir. Bazı danışmanlarla çalışmak kolayken bazılarıyla zordur. Bazıları güler yüzlüyken bazıları asık suratlıdır. Bazı danışmanlar alçakgönüllüyken bazıları kibirlidir, ancak bunların hepsi ikinci planda gelen özelliklerdir. Söz konusu şirketin doğru kararları almasına ön ayak olacak bir danışman bütün bunlardan önce bilgili, deneyimli ve güvenilir olmalıdır.

Bilgili, deneyimli veya güvenilir olmayan danışmanlar çalıştıkları kurumları başarıya ulaştıramazlar. Dolayısıyla, danışmanda bu özelliklerden bir tanesinin bile eksik olması, onunla çalışmamak için geçerli bir nedendir. Danışmanların sorumluluğu sadece tavsiye vermekle sınırlı değildir.  Danışmanlar doğru kararı hayata geçirmek için insanları ve şirketleri ikna etme çabası da göstermek zorundadırlar. Kısacası danışmanlar kişilere veya kurumlara göremediklerini göstermek, onların ufkunu açmakla yükümlüdürler. 

Elbette bazı patronlar ve bazı yöneticiler en doğruyu kendilerinin bildiğini ısrarla iddia ederler. Bu tür insanlar, hiçbir art niyetleri olmadan, doğruyu sadece kendilerinin bildiğine inanırlar. Bu nedenle kimsenin aklına güvenmezler, kendi akıllarını beğenirler. Onlara kimsenin akıl vermesi mümkün değildir. En yetkin ve deneyimli danışmanların bile bu tip yöneticiler karşısında elleri kolları bağlıdır.

pazarlama-danismanligi 

Diğer yandan bazı patron ve yöneticiler de neyi bilip neyi bilmediklerinin farkındadırlar. Bilmedikleri konularda danışmanlık alır ve doğru kararlar alırlar. Bu insanlar kendi düşüncelerine ve yargılarına inandıkları kadar, bilginin gücüne de inanırlar. Onlar, benzer yollardan geçmiş insanların elde ettikleri çok değerli bilgi ve deneyimden yararlanırlarsa daha hızlı yol alacaklarını bilirler.

Bahsedilen “başkasının aklından yararlanma aklı” herkeste yoktur. Danışmandan yararlanmak için insanın her şeyden önce başkasının aklından yararlanma aklına sahip olması gerekir. Başkasının aklından yararlanabilen insanlar, yöneticiler ve patronlar da doğru kararlar alır, markalarını büyütür, hayatta kazançlı çıkarlar. 

Konuyla İlgili Makaleler

 

Abone Ol!

Aşağıya yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Put your Comment Below.